Fenerbahçe, on yıl süren Şampiyonlar Ligi hasretini gidermek için Benfica ile Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu'nda karşılaştı.
Benfica kurada çekebileceği en zorlu rakiplerdendi. Gerek kadro açısından gerek bu seviyeye alışık olması açısından elemelerde en dikkat çeken takımlardan birisi. Ancak önceki yıllara göre güçlerinin düştüğü bir gerçek. Artık ileri hatta esip gürleyen Mitroglou-Jonas ikilisi yok. Yunan oyuncu geçen sene Marsilya'ya giderken, Jonas'ın da transferi gündemde ve zaten yaşı bir hayli ilerledi. Kalede de Miles Svilar gibi genç bir yeteneğe sahip olsalar da ona şu anlık tamamen güvenemeyeceklerinden onunla yarışabilecek Vlachodimos'u aldılar.
Kadro kalitesi açısından eskiyi aratan Benfica yine de güçsüz bir ekip değil. Belki eskisi kadar yetenekli değiller ancak hala enerjik ve dirençli bir takıma sahiptiler. Zaten bugün maçı koparan da bu oldu. Buna rağmen Fenerbahçe ilk 20-25 dakikada fiziksel açıdan rakiple mücadele edebildi. Benfica bariz hız avantajına sahip olsa da Fenerbahçeli oyuncular fiziksel güçleriyle rakiple iyi başa çıktı. Zaten ilk yarıda Fenerbahçe aman aman şans vermedi. Bunda bu direncin büyük payı var. Burada Philip Cocu'nun sezon öncesi yaptığı yüklemeyi takdir etmek gerek. Benfica gibi bir takıma karşı kadroda eksikler ve tam uyum olmasa da bunu bu bölümde başarabildiler.
Ancak enerjik Benfica oyuncuları buna belli bir noktadan sonra dur dedi çünkü enerji konusunda daha ilerideler. Zaten dediğimiz gibi maçın kilit noktalarından birisi bu oldu. İlerideki ve orta alandaki üçlü, pres yaparak hem Fenerbahçeli oyuncuları yordu hem de top kullanmasını engelledi. Baskıyı gören Fenerbahçe geri hattı, ön liberolar dahil olmak üzere topla rahat çıkabilen birisi olmadığından birçok kez panikle topu ileriye uzun oynamak durumunda kaldı, Benfica da bu topları savunmasıyla kaptı. Zira Fenerbahçe'nin ön dörtlüsünde hava toplarında fazla etkili bir isim yok. Forvetsizlikten mecbur forvet oynayan Alper ve sol kanattaki Mathieu Valbuena hava toplarında çok etkisiz isimler.
Fenerbahçe'nin ilerideki en önemli iki ismi bekleneni veremedi
Bu topları toplayan Benfica maçta daha fazla topa sahip olan takım oldu. Fenerbahçe baskıdan ötürü topu kullanamayınca da pozisyon üretemedi. Kanat oyunda etkisiz kalması da bunda etken. Valbuena bu tehlikeli rakibe karşı sık sık geri gelip savunmasına yardım etmeye çalıştığından enerjisini de burada harcadı ve hem kariyeri boyunca bu konuda sivrilmediğinden hem de artık yaşı ilerlediğinden yoruldu. Bu nedenle hücum etkinliği azaldı. Zaten arkasındaki bek Hasan Ali de etkili katkıyı yapamadı, ki aralarında hücumda belli bir uyum sıkıntısı olduğu kesin. Sağ kanattaki Nabil Dirar da zaten bir sağ bek. Dünya Kupasında harika oynasa da bunu bekte yaptığını unutmamak gerek. İleride fazla yaratıcı olmayan Dirar, bu kanattan da takımın fazla etkili gelmesini sağlayamadı. Yine de Isla'nın bindirmeleriyle beraber diğer kanada kıyasla daha iyi oynamayı başardılar. Ancak ne iç koridora fazla kat eden ne de ceza sahasında kafa vuruşlarıyla tehlikeli olabilecek bir isim olmadığından kanat oyunu daha da sekteye uğradı.
Savunmada ise maç öncesi sol kanat, sağ tarafa kıyasla daha can sıkıcı bir haldeydi. Ne Valbuena ne de Hasan Ali savunması sağlam değil. Bu noktada Mehmet Topal sola doğru kayarak onlara yardımcı oldu ancak orta sahadaki partneri Eljif Elmas benzer katkıyı sağ tarafa veremedi ve Grimaldo'nun da maç boyu bindirmeleriyle Fenerbahçe sağ tarafı Benfica'nın ana madeni oldu. Yine de ikinci yarıda Hasan Ali'nin zaaflarını iyice çözünce buradan daha etkili gelmeye başladılar. Oyunu merkezden kurup daha sonra kanatlara aktaran ve buradan ortalarla ya da çizgiye inerek tehlike yaratmayı amaçlayan Benfica'ya karşı maç boyu en iyi ayakta kalan Martin Skrtel oldu. Maç boyunca birçok kritik müdahale yaptı ve şutu önledi. Bu gece Fenerbahçe'nin en iyisi Skrtel'di. Zaten 19 şut gördüğünüz maç 1-0 bitmişse yıldız ya kaleci ya da savunmadan birisi olur.
Skrtel, Fenerbahçe'nin en iyisiydi
Bu noktada Eljif'e de değinmek lazım. Eljif geçen sezon belli bir ışık verdi ve belli ki üzerine koymuş durumda. Hazırlık maçlarında yeni teknik direktör Phillip Cocu'nun vazgeçilmezlerinden olan Makedonyalı oyuncu bu sezon adından sık sık söz ettirecek gibi. Hatta Josef'in dönmesiyle Mehmet Topal'ı kesmesi muhtemel. Çünkü Topal'a kıyasla topla daha iyi oynuyor ve yaratıcı özellikleri de var. Ancak bu gece gerek bu seviyeye alışık olmaması gerek de heyecan ve rakibin presinden ötürü pek iyi oynayamadı. Yanındaki Topal da fazla top kullanamadığından geriden top çıkarma işi biraz ona kaldı ve biraz altında ezildi. Yine de çok kötü oynadığını söylemek mümkün değil, zira Fenerbahçe'de Skrtel harici kimse mükemmel değildi.
İkinci yarıda ise Benfica prese devam etti ve Fenerbahçe top kullanamadı. Bunda Valbuena ve Giulano'nun etkisiz olmasının da payı var. 61. dakikada Valbuena yerine Mehmet Ekici girdiğinde Fenerbahçe kısa bir süre top yapabilmeye ve pas yapabilmeye başladı. Maç boyu 248 pasta %74 başarı yakalayan Fenerbahçe için iyi haberdi. Ancak 55. dakikadan itibaren Benfica presi Fenerbahçe'yi yordu ve sarı-lacivertliler de artık fiziken çöktü. Bu da Benfica'nın iyice hücumda temsilcimizi boğmasına sebep oldu. İlk yarı Benfica yedi şut atarken bunlardan birisi isabetliydi, ikinci yarı ise bu sayı on ikiye beş. Fenerbahçe ise maç boyunca yalnızca üç şut çekti ve bunlardan yalnızca birisi kaleyi buldu. Bu noktada hem topa hakim olma hem de yaratıcı olma konusunda sıkıntı çektikleri açık. Giulano'yu da oyuna sokamayınca neredeyse bir kişi eksik oynadılar. Evet içeride topla buluşturabilecek bir santrfor olsaydı belki hücumlar daha etkin olabilirdi. Alper maç boyu iyi çaba gösterse de ileride hem çok yalnız kaldı ve pas atacak birisini bulamadı, hem de takım sete geçtiğinde doğru yerde duramadı.
Facundo Ferreyra'nın yerine giren Şilili etkili oldu
55. dakikadan itibaren baskı iyice hissedildi, Ekici'nin girişi biraz rahatlattı ancak Benfica baskı presini arttırınca üst üste pas hataları ve tehlikeli olabilecek pozisyonlar geldi. Benfica bunlardan yararlanamadı çünkü bugün stoper ikilisi iyi iş çıkardı. Ancak Shakthar Donetsk'ten transfer edilen ve pek iyi oynamayan Facundo Ferreyra yerine oyuna Nicolas Castillo dahil olduğunda Fenerbahçe zorlanmaya başladı. Kaleye arkası dönük oynayabilen Şilili, pas oyununda istasyon olabilerek ve rakibi rahatsız ederek zorluk çıkardı. Onun girişinden altı dakika sonra da gol oldu. Fenerbahçe'nin yediği gol ise hatalar silsilesiydi. Soldan gelen topa ne Isla ne de Dirar dokunamadı, büyük ihtimalle iletişimsizlikten anlaşamadılar. Cervi de topa vurduğunda ne önündeki oyuncu müdahale edebildi, ne de Volkan topa dokunabildi. Önündeki oyuncudan topu göremeyen Volkan, topa dokunsa da yeterli olmadı.
Kadıköy'e skor avantajıyla gelmek isteyen Benfica, golden sonra da etkili oldu. Bunda Fenerbahçe'nin iyice yorulması da etkiliydi. Yine de golü bulamadılar. Oyuna sonradan dahil olan 21 yaşındaki Barış Alıcı az da olsa kendini gösterdi ve hareketlilik yarattı, hatta takımın en tehlikeli pozisyonunu harika bir şutla tamamladı ancak top az farkla dışarıya gitti. Barış Alıcı da Eljif gibi bu sezon parlayabilecek isimlerden.
Fenerbahçe yenilse de Kadıköy'e fena bir skorla gitmiyor. Taraftarının desteği ve daha coşkulu bir oyunla turu geçebilen taraf olabilir. Benfica bugün istatistiklerde ve oyun itibariyle bariz üstün olsa da asla elenmeyecek özel bir takım görüntüsü çizmedi. Bunda Fenerbahçe'nin yetersiz olmasının da payı vardı. Bir sonraki turda eğer hücumdaki eksiklikler oyun itibariyle giderilebilirse işler değişebilir. Josef de Souza'nın da dönüşü etkili olabilir. Yine de Hollandalı çalıştırıcı, Benfica'nın hızı ve enerjisine, bir de kanat oyununa bir şekilde çare bulmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder