22 Eylül 2014 Pazartesi

KÖTÜ OYNAYIP KAZANMAK



 Beşiktaş son yıllarda Bursaspor'a karşı kurduğu üstünlüğü bir kez daha kaybetmeyip 1-0 kazanmasını bildi ama kolay olmadı. Özellikle ilk yarıda maçta kontrolü eline alamayan, topları rakibine veren Beşiktaş ikinci yarıda daha iyi oynasa da oyunun mutlak hakimi olamadı.


 İlk yarı top daha çok Bursaspor'daydı. Maça önde pres yaparak başlayan Bursaspor önde Fernandao, orta alanda Josue-Belluschi ikilisi ile oyunun kontrolünü eline aldı, Beşiktaş'ın arkada oynamasına izin vermeyerek topu ileriye uzun oynattı, ileride Ba'da bu topları alamayınca Beşiktaş'ın atakları başlamadan bitti ve Bursaspor topa daha çok sahip oldu. İlk yarıda takımın pas yapamaması, topu Ba'ya ulaştıramaması büyük sorun yarattı. İleride gol araması gereken Ba orta sahaya kadar gelerek top aldı ve zaman zaman gerek verkaç, gerek top sürme denemeleriyle pozisyon yaratmayı denedi ancak ona yapılan sıkı markaj ve Bursaspor'un presi onu engelledi. Bunun yanı sıra ileride Olcay, Gökhan Töre ve özellikle Oğuzhan'ın etkisiz kalması pozisyon oluşmasını engelledi. Zaman zaman Gökhan top alıp deliciliğini kullanmaya çalıştı ancak yalnız kalınca sonuç gelmedi. Takım ilk yarıda genel anlamda kötü olsa da sahanın en kötüsü Oğuzhan idi. Takımın yaratıcısı olması gereken Oğuzhan bugün ayakta bile duracak halde değildi. İlk yarı sahanın en çok top kaybeden oyuncusu olan Oğuzhan'ı Bilic 43. dakikada çıkartıp yerine Sosa'yı oyuna aldı. Oğuzhan'ın bu durumu bir hastalıktan dolayı mı yoksa kendine bakmamasından dolayı çıkan bir durum mu bunu bilmiyorum ancak eğer ikincisiyse kontrol altına alınması gerek, yoksa bugün 23 yaşına giren Oğuzhan da tüm yeteneğine rağmen bir zamanlar gelecek vaat edip içi boş çıkan oyuncular listesine eklenebilir. Bursaspor ise çok iyi başladı, oyun üstünlüğünü, pas üstünlüğünü ezici bir şekilde aldı ancak golü bir türlü bulamayınca oyunları her dakika daha etkisiz olmaya başladı. Sol tarafta Mukambu zaman zaman etkili olsa da sağ tarafta Volkan Şen etkisizdi.

 İkinci yarı Beşiktaş ilk yarıya göre daha iyi oynadı. Bilic'in devre arası yaptığı Serdar-Necip değişikliği gerek savunmada, gerek hücumda önemli bir hamleydi. Serdar her ne kadar eleştirilse de takımın bir numaralı sağ bekidir şu an, çünkü oranın oyuncusu odur, Necip orta sahadan devşirme, İsmail ise ters bekten devşirme bir oyuncudur. Yavaş olması, bindirmelerde geç kalması, geriye dönüşlerinde yavaş kalması olumsuz ancak o bölgedeki pozisyon bilgisi en yüksek olan oyuncu o, ayrıca bindirmelerde geç kalsa da bindirme yapması gerektiğinin bilincinde. İlk yarıda Mukambu'nun zorladığı Necip'e kıyasla daha iyi savunma yaptı ve bir kaç kez kritik müdahalelerde bulundu.

 Bursaspor ilk yarıda olduğu kadar presli başlamadı ve Beşiktaş da oyuna ortak olmaya başladı. İlk yarı net pozisyon bulamayan Beşiktaş dakikalar geçtikçe daha etkili oynamaya başladı, ancak hala 3. bölgede pas tercihleri sık sık yanlış oluyor, giderilmesi gereken bir eksiklik, ki Tripolis maçında puan kaybetmemizin nedeni de bu. İlk yarı olan yaratıcı oyuncu eksikliğini Sosa doldurdu. Attığı kritik paslar, fazla bekletmeden tek top yapıp hızlı atağa kaldırması ufak ama önemli detaylar. İlk yarı orta sahada topu alınca topla gereksiz yere fazla oynayıp yapılan pres sonucu fazla top kaybı oldu. Sosa topla fazla oynamadan pozisyon yaratmakta oldukça iyi, ki golde de bunu gördük. Olcay Şahan bir kez daha fazla iyi oynamadığı bir maçta gol atmayı başardı. Olcay geldiğinden beri maç kaçırmadı ve performansındaki dalgalanmalara rağmen geldiği günden beri takıma gerek oyunda, gerek tabela bazında katkı yapan bir isim. Olcay için kötü oyuna rağmen gol atmak ne kadar önemliyse Beşiktaş için kötü oynarken de kazanmak o kadar önemli, bunu yapabilen takım şampiyon olur. Geçen sene kötü oynadığımız maçların nedeni yaratıcılık eksikliğiydi ve Sosa başta olmak üzere Oğuzhan, Olcay, Töre'nin katkılarıyla bu sorun giderilebilir. Ayrıca geçen sene neredeyse hiç yararlanamadığımız duran toplarla kilidi açamadığımız maçları kazanabiliriz, burada yine Sosa devreye giriyor. İlerideki Ba'da pozisyona sokulduğu zaman daha rahat kazanılacaktır maçlar.

 İlerideki sorunun yanı sıra Ersan'ın sakatlığından dolayı Pedro-Ersan tandeminin bozulmasının ardından Pedro-Sivok uyumsuzluğu da Asteras maçından beri dikkat çekiyor, ikili yine uyumsuzluğundan bir kaç kez açık verdi ki bu genellikle Sivok'un tarafında oldu. Bugün son dakikalarda geriye yaslanmadan dolayı olabilecek uzun top oyununa karşılık Atınç'ı sokan Bilic Atınç'tan bir mesaj almış olmalı "Ben hazırım". Gerçekten de neredeyse her topu alan, karşılayan Atınç sezon başında dediğimde beni haklı çıkardı, stoper rotasyonunda rahatlıkla yer alır, hava toplarının sahibi olur.

 Kötü oyunun olduğu bir maçta galibiyetin gelmesi güzel ancak takımın oyunu böyle devam etmemeli, zaten düzeleceğine inanıyorum.Gerek sakatlıklar, gerek yeni eklenenlerin kadroya girmesi sırasında böyle zor dönemler olur, ancak kadro oturduğu zaman, ve sakatlıklar bittiği zaman (umarım), Beşiktaş'ı güzel günler bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder