Bournemouth Brighton Maç İncelemesi

Premier Lig'e kötü bir başlangıç yapan ve henüz puanla tanışamayan Bournemouth, evinde 4 maçta 4 puan toplayan Brighton Hove & Albion'u ağırladı.

Durgun başlayan maç, uzun bir süre durgun devam etti ve ilk yarıda fazla pozisyon olmadı. Brighton, savunmada iyi pozisyon alarak Bournemouth'a fazla alan bırakmadı. Bournemouth ise pas yaparak rakibini açmaya çalıştı ancak bunu başaramadı. Gerekli yaratıcı ayaklara sahip olmayan Bournemouth, ilk yarı daha çok kanatlardan yüklendi. Brighton geriye çekildikçe ileriye çıkan Bournemouth'ta bekler sık sık ileriye çıktı, özellikle de Daniels. Smith ise ona göre biraz daha geride kalarak olası bir kontra atağa karşı önlem aldı. İlk yarı daha çok kanatlardan gelmeyi deneyen Bournemouth başarısız oldu. Açılan ortalar -ikinci yarıda da olacağı gibi- fazla isabetli değildi. Zaten en tehlikeli pozisyonlar uzaktan bir şut denemesi, savunmanın hatası ve Defoe'ya atılan direkt bir pas ile geldi. Ancak Defoe'nun ceza sahasının hemen dışından vuruşu hariç ilk yarı pek de bir tehlike olmadı. Takımın golcüsü olan ama bu sezon -henüz- golle tanışamayan Defo ilk yarı yalnızca 10 kez topla buluştu ve bunlardan sadece 7 tanesi 3. bölgedeydi -bir tanesi de ceza sahasında, üçü ceza sahasının hemen dışında. Bournemouth her ne kadar ileriye fazla adamla çıkıp, pas trafiği oluşturmayı denese de başarısız oldu. Zira Brighton çok fazla adamla kapanıyordu, ceza sahasında 8 kişinin olduğu bir pozisyon vardı ve bu maçtaki tek örneği değildi. Bournemouth da yerleşen savunmaya karşı yaratıcı oyuncuları olmadığından rakibi açmakta zorlandı hatta hiç açamadı.

Brighton ise kontra aradı ancak takımı ileriye hızlıca taşıyacak çabuk ayakları olmadığından ve ilk yarıda Bournemouth defansının kontraları iyi karşılamasından -özellikle Ake- Brighton fazla şans bulamadı. Ayrıca Ake ilk yarıda attığı 51 pasla %100 pas isabetine ulaştı. Bournemouth'un topa ne kadar sahip olduğunu buradan anlayın.

İkinci yarı başladığında Bournemouth baskıyı arttırsa da pozisyon bulan taraf Brighton idi. Fazla net pozisyon yakalamasalarda buldukları kornerlerde topu iyi kullanarak tehlike yarattılar. Arkaya gönderilen kornerde vurulan kafayı savunma çizgiden çıkardı, tekrar gelen kafa vuruşunu ise Begovic ve savunma çıkardı. Hemen ardından kullanılan korner de yine aynı bölgeye yollandı ve ceza sahasındaki Brighton oyuncuları, hareketli kalarak bir kez daha rakip savunmayı uyuttu ve Duffy, uzak direkte bir kez daha kafayı vurduancak top bu sefer direkten dönüp Begovic'e geldi. Brighton maçın en net iki fırsatını şanssızlık eseri kaçırmıştı.

Bu pozisyonlardan birkaç dakika sonra Groß'un sağdan açtığı ortayı March kafayla ağlara gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirdi. Daha çok yüklenen, ilk yarıda %68 topla oynama oranına sahip olan Bournemouth değil, daha disiplinli oynayan Brighton öne geçmişti. Hughton, takımını maça iyi hazırlamış olsa da hazırlanmadığı bir şey vardı, Jordon Ibe. Oyuna girdiğinde maça hareket getireceği kesindi ancak kimsenin ondan bu performansı beklediğini sanmıyorum. Alışıldık oyununun aksine sürekli top sürmedi ve daha paslı oynadı, kapanan rakip savunmayı açtı. Sürekli kanattan gelen ve işlemeyen oyunu, daha fazla içeriye girerek açtı. Onun oyuna girişiyle Bournemouth canlandı ve oyuna girdikten 2 dakika sonra takımının 67 dakikadır atamadığı o kilit pası attı. Atağı uzaklaştırmayı başaramayan Brighton, büyük bir hata yaptı. Topu alan Surman Ibe ile verkaç yaptı, ceza sahasına hareketlendi ve Ibe topuğuyla topu ona bıraktı, durum eşitlendi.

Hove, attığı golle oyunu garantiye almak istese de cesaretlenmişti, beraberlikte de bu fazla değişmedi ancak ibre Bournemouth'a dönmüştü bile. Brighton'un kötü korner savunmasının ardından ceza sahası dışında topla buluşan Ibe, rakiplerini sakince geçip topu, pas isteyen ve savunmacıların marke etmeyi bıraktığı Defoe'ya doğru bıraktı ve maçta ikinci şutunu çeken Defoe, bu sezon ilk golünü attı. Defoe, 2000'de Bournemouth'a kiralık geldiği halinden çok daha farklıydı ancak değişmeyen şey attığı gollerdi. Defoe tam anlamıyla geri döndü.

Bu dakikadan sonra Brighton daha fazla yüklendi ancak bu geride daha fazla açığa neden oldu. Özellikle Duffy yaptığı hatalarla farkın açılmasına neden olabilirdi. Aynı şekilde Bournemouth stoperi Francis, birkaç hata yapsa da ya bunları telafi etti ya da rakip bunlardan yararlanamadı. İlk yarıdaki sağlam savunma iki takım adına da ikinci yarıda kalmamıştı. Bir de Brighton orta sahası yorulunca konuk ekip iyice oyundan düştü, Bournemouth topa daha rahat sahip olup oynadı. Hove, geride olduğundan ötürü geriye çekilmek değil, basmak ve topu kazanmak durumundaydı. Izquerdo ve Murray hamleleri gelse de pek bir fark yaratmadı. Bournemouth'un Club Brugge'dan 16 milyon pounda transfer ettiği Izquerdo, fazla açık vermeyen Bournemouth savunmasına karşı etkisiz kaldı. Ibe'nin bıraktığı etkiyi bırakamadı. Ibe, az kalsın harika performansını yaptırdığı serbest vuruşu gole çevirerek golle süsleyecekti ancak top az farkla dışarıya gitti. Son dakikalarda savunma oyuncularını ileriye süren Hughton, doldur boşalta döndü ancak sonuç vermedi. Buna karşılık da Bournemouth teknik direktörü Eddie Howe, Gosling'i oyuna alıp oyunu garantiledi.

Böylece Bournemouth ligdeki ilk puanıyla tanışırken hem Defoe yıllar sonra Bournemouth forması ile ilk golünü attı hem de Ibe kazanıldı. Brighton ise Ibe gelene kadar oldukça disiplinli bir oyun çıkardı ancak Bournemouth, kilidi açacak doğru anahtarı bulunca tüm o çaba boşa gitti. Disiplinleri ve mücadeleleri iyi ancak Premier Lig'de kalacak kadro kalitesine sahipler mi o hala merak konusu.