25 Kasım 2017 Cumartesi

Orta-Kafa-Yok


Ligdeki rakiplerinden dört puan geride olan Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi gruplarından lider çıktıktan sonra ligden kopmamak için puan kaybetme lüksü olmadığı Malatyaspor deplasmanına çıktı. Elindeki geniş kadroya rağmen pek rotasyona gitmeyen Şenol Güneş, Tosic ile Medel'in cezaları ve Pepe'nin ısınırken sakatlanmasından ötürü stoper tandeminde Necip-Mitrovic'e görev verirken, ilk onbirin geri kalanı Porto maçının aynısıydı.

Maça daha etkili başlayan taraf Yeni Malatyaspor oldu. . Malatyaspor önde baskı yaparak hem savunmanın hata yapmasını denedi hem de Beşiktaş'ın oyun kurmasını engelledi. Hatta Atiba ve Tolgay, maç boyunca stoper mevkisine gelip topu aldı ve oyun kurmayı denedi. Malatya'nın öndeki baskısından ötürü topu bindiren beklere ya da kanattaki Babel ile Quaresma'ya aktarmayı denediler ancak kanat oyunu etkisiz kaldı. Malatyaspor da kanat oyununu uyguladı ancak aradaki en büyük fark, Beşiktaş'ın düşük tempoyla oynarken Malatya'nın daha yüksek bir tempoyla oynamasıydı. Malatya topu kaptığında hızlı oynayarak, Beşiktaş'ı eksik bırakmak ve golü bulmak istedi. Bu da Malatya'nın, topla ezici üstünlükle oynayan Beşiktaş'tan (%73) daha fazla pozisyon bulmasını sağladı. Yine de iki taraf net pozisyon bulamadı. Maçın en büyük tehlikesi kornerde Sadık'ın kafayla vurduğu direkten dönen toptu.

Şampiyonlar Ligi farklı, lig farklı

Onuncu dakikadan sonra oyuna denge geldi ve Malatya'nın atakları kesildi. Malatya baskıya devam edip rakibinin oyununu bozsa da net bir fırsat yakalayamadı. Beşiktaş ise düşük tempoda hücum ederek rakibin yerleşik savunmasını açamadı. Babel, Cenk, Talisca, Quaresma gibi isimler bireysel yeteneklerini konuşturamayınca Beşiktaş'ın tek çaresi yine orta oldu. Ancak rakip savunma yerleşmişken, ceza sahasına açılan ortalar hiç işe yaramadı. Beşiktaş'ın bu planını çözen -hatta başından beri bilen- Malatyaspor, Quaresma'ya nefes aldırmadı. Portekizli'nin bugün yaptığı 19 top kaybı da bunun bir göstergesi.

İkinci yarı Beşiktaş tempoyu biraz arttırınca maça da tempo geldi. Karşılıklı pozisyonlar gelmeye başladı. Beşiktaş kontrolü biraz elden bırakınca Malatyaspor, ilk yarıda deneyip başarısız olduğu hızlı hücumlarda daha fazla açık yakaladı ancak bitiremedi. Beşiktaş da temponun artması ile net olmasa da pozisyonlar buldu. Özellikle Negredo'nun oyuna girmesi takımı biraz daha hareketlendirdi. Ancak burada Beşiktaş'ın en büyük sorunu ortaya çıktı. Negredo-Cenk, Quaresma-Lens gibi oyuncu tercihlerinden ve tempodan çok Beşiktaş'ın ligdeki sorunu oynadığı -daha doğrusu oynayamadığı- oyunu.

Maçın en iyilerinin Necip-Mitrovic ve Yalçın-Sadık ikilileri olduğunu söylersek ne kadar sıkıcı bir maç olduğunu anlarsınız

Kadronda Quaresma gibi harika orta açan; Babel, Cenk, Talisca gibi içeriye girip ortaları tamamlayabilecek oyuncuların varsa orta-kafa-gol taktiği mantıklı. Özellikle de bu Şampiyonlar Ligi'nde işe yarıyorsa. Ancak sorun bunu tek plan yapmak. Beşiktaş bunu o kadar fazla yapıyor ki, son dakikalarda yüklenip içeriye orta üstüne orta yaparken aslında hiçbir şeyi değiştirmiş olmuyor. Beşiktaş birçok hücum planını uygulayabilecek bir kadroya sahipken; neden ligde geriye yaslanan, ceza sahasında sayıca üstün olan ve en büyük planının bu olduğunu bilen rakiplere karşı yalnızca bu şekilde hücum ediyor? 

Beşiktaş aslında yalnızca bu sezon değil, geçen sene de bu planı ağırlıkla kullanıyordu. Ligin ikinci yarısında özellikle Aboubakar ve Talisca'nın yükselen formu ve oyuncuların bireysel yetenekleriyle ligde şampiyon oldu. Beşiktaş'ın bu planı aslında harika, tabi işlediğinde. Şampiyonlar Ligi'nde de en büyük planı buydu ve işe yaradı. Ancak Porto, son maçta bunu çözmüş gibiydi. Ligdeki rakipler zaten buna aşina. Hatta genel olarak konuşmayıp, ligde bir önceki maça bakarsak aynı şeyi göreceğiz. Benzer oyun, aynı taktik... Geçen hafta 48, bu hafta 33 orta. Sonuç? Akhisar'a karşı içeride 0-0. Aslında sırf bu iki maç durumu yeterince özetliyor.

Beşiktaş, şampiyonluk yolunda üst üste ikinci kez puan kaybetti. Ne oyun tat verdi, ne de gelecek için bir umut saçtı. Yani işler Şampiyonlar Ligi'nde nasılsa tam tersi. Eğer Beşiktaş ligde durumu lehine çevirmek istiyorsa, her turnuvanın farklı dinamikleri olduğunu ve Şampiyonlar Ligi'nde büyük takımlara karşı yapılanın, ligde küçük takımlara karşı işlemeyeceğini anlamak zorunda. Artık orta-kafa-yok değil orta bu kadar fazla yok. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder