10 Aralık 2017 Pazar

Savunmadaki Sigorta: Pepe



Bazı defans oyuncuları vardır, hatalarıyla hem takımın hem de taraftarın sigortasını attırır. Bazı defans oyuncuları ise sigortayı attırmaz, sigortanın ta kendisidir. Savunmanın bel kemiği, defansın güvenilen ismidir. O maç gol yenmeyeceğinin sigortasıdır.
Teknik direktör, takım ve taraftarlar onun savunmadaki varlığından rahatlar. İlerideki oyuncular geriye dönüp baktıklarında, savunmada o ismi görünce defansın emin ellerde olduğunu ve maçın artık kendi performanslarına bağlı olduğunu anlar. İşte bunun en büyük örneklerinden birisi Pepe.

Brezilya doğumlu Portekizli bir oyuncunun yaşamı, etkileyici futbol hikayelerinden birisi. Fakir bir ailenin çocuğu olan Pepe, futbol ve okulu bir arada götürse de ailesinin ekonomik yetersizliğinden ötürü krampon ihtiyacını karşılayamayacak durumdaydı. Hatta babası, onun bu ihtiyacını borç alarak karşılamıştı. Belki de geçmişinde yaşadığı bu zorluklar, Pepe'nin profesyonelliğinin de bir nedeni.

O müdahalelerin sebebi kellik miydi?

Pepe'nin dünya futbolundaki en meşhur özelliği sertliği. Real Madrid'deki sert oyununun yanı sıra zaman zaman "canice" olarak nitelendirilebilecek faulleri ve yersiz sertlikleri onun bu kötü şöhretinin en büyük sebebi. Ancak Pepe 2010-11 sezonundan beri kırmızı kart görmüyor. En son direkt kırmızısı ise bundan bir sezon önce. Yersiz ve "acımasızca" olan sertlikleri de artık yok. Yıllar geçtikçe tecrübelenen ve Real Madrid'de olsa bile takımının kendisinin eksikliğini kolay kolay dolduramayacağını bilen Pepe, bu davranışları geride bıraktı. Hatta gördüğü sarı kartlarda bile azalma var.

Pepe her ne kadar geçmişinde kalan bu sertlikleriyle meşhur olsa da, futbol dünyasının en iyi ve en meşhur stoperlerinden birisi olduğu kesin. Real Madrid'in 10 sezon boyunca as stoperi olan ve kariyerinde 3 Şampiyonlar Ligi, 3 La Liga Şampiyonluğu ve 1 Avrupa Kupası kazanan bir ismin bundan daha azı olması beklenilemez. Peki Pepe'yi Pepe yapan özellik ne? Sertliğini oyuna iyi bir şekilde yansıtması mı? Stoperlerin sahip olmak zorunda olduğu hava topu hakimiyeti mi? Savunmadan oyunu iyi kurması mı? Hamleleri mi?

Aslında hepsi. Pepe komple bir savunmacı. Sert, hamleli, hava toplarında etkili, duran toplarda çıkıp gol atabilen bir oyuncu. Real Madrid'de oyunu yavaş bir şekilde geride kurmaktan çok, ilerideki oyunculara direkt oynuyordu. İleride Bale, Ronaldo gibi hızlı oyuncular varken, tarihin en iyi hücumcularıyla oynarken verilen talimatlar bu yönde olsa gerek. Attığı bu uzun paslarda da oldukça başarılı. Beşiktaş'ta da bunu çok yapıyor ve isabetli pas atıyor. Ayağı iyi. Bu bir stoper için aranan ek özelliklerden.



Türkiye Ligi mi? Seyircisiz maç mı? Olsun, ilk lig maçımdaki golüm!

Bu ek özelliğinin yanı sıra yukarıdaki tüm temel stoper özelliklerine sahip. Ayrıca güçlü ve yavaş değil. Zaten sertlik, ortalama hız, güç, hava topu hakimiyeti ve hamle yapmak iyi denilebilecek her stoperin sahip olması gereken özellikler. Ancak Pepe, bunları yapabilen ancak aslında "göz boyayan" stoperlerden değil. Bazı stoperler izleyince iyi görünür. Serttir, topa hamle yapar, topu kazanır, hava topları kazanır, hatta ileriye çıkıp duran toplarda bir orta sahadan fazla gol atar. Ancak bunlar zaman zaman sizi yanıltır. Çünkü savunma, birey işinden çok takım işidir. Ve gerçekten iyi bir savunma oyuncusuysanız, tüm savunma ile uyumunuz olması gerekir. Hamle yaparken, topa basarken bölgenizi boş bırakmamalısınız.

İşte tam bu noktada Pepe'nin farkı geliyor. Bilinçsiz bir şekilde basıp, topu kapmakta acele etmiyor. Hamle yapıp ıskalamıyor ve rakip hücumcu tarafından oyundan düşürülmüyor. Hamleli bir savunmacı dedik ancak bölgesini de koruyor. Bölgesini savunmasız bırakıp, takım arkadaşlarına ek iş yaratmıyor. Örneğin; ortalama bir stoper olan ve daha çok topa hamle yapmayı, topu kapmayı seven Tosic, bu uğurda sık sık bölgesini boş bırakıyor ve Beşiktaş gol yiyor. Haliyle Pepe de orayı kapatmaya çalışınca takım savunması bozuluyor, rakip boşluklar buluyor. Tosic bunu yaparken Pepe kapatmaya çalışıyor. Pepe ise bu hataya düşmüyor. Hem pozisyon bilgisi, hem de tecrübe. Üstelik bu pozisyon bilgisi ve tecrübe oldukça üst seviyede. Üstelik sadece kendisine değil, savunmadaki arkadaşlarına da yön veriyor, liderlik ediyor.

Son olarak Pepe'nin Beşiktaş'ta öne çıkan özelliği profesyonelliği. Birçok oyuncu, kariyerinin en iyi dönemini yaşadıktan sonra o büyük takımda fırsat bulamaz. Ya forma şansı azalır ya da daha alt kademe bir takıma transfer olur. Bazen büyük paralar kazanabileceği bir takıma ya da lige geçer ve burada rahat rahat yaşar, orada yıldız oyuncunun keyfini sürer ve parasını kazanır. Ancak Pepe böyle bir oyuncu değil. Üç Şampiyonlar Ligi, bir Avrupa Şampiyonluğu'na rağmen bu ona yetmemiş. Hala oynamak, kendisini göstermek istiyor. İlk on bir olmak istiyor. Belki de bu yüzden PSG yerine Beşiktaş'ı tercih etti. Çünkü forma şansının azalmasını istemiyor.

Peki Beşiktaş'ı tercih etmesi onun için kolaya kaçmak mı? Hayır. Pepe kolayı seçen birisi değil. Eğer Pepe'nin büyüdüğü zorlu koşullarda büyümüş ve sonunda büyük başarılar elde etmiş biriyseniz, bunu bırakmak istemezsiniz. Pepe, Beşiktaş'ı daha fazla para için seçmedi. Zaten PSG'den fazla para verebilecek kulüp sayısı, bırakın bir elin parmaklarını, kulaklarınızın sayısını geçemez! Pepe'nin önceliğinin daha fazla forma bulmak olduğu kesin. Ancak forma bulacağı Beşiktaş'ta yalnızca adıyla değil, performansıyla da formayı hak etmek istiyor. Konyaspor'a karşı ilk maçında şanssız bir penaltı yaptırsa da, daha sonraki maçlarında Beşiktaşlılara hatta Türk seyircilere "biz stoper izlememişiz" dedirtti. Tüm o saydığımız özelliklerinin yanı sıra hırsı ve profesyonelliği de bunun bir sebebi. Real Madrid gibi bir kulüpten Beşiktaş'a geldi. Maçı kazanmak için olan hırsı, savunmadaki çabası, gol yedikten sonraki tepkisi onun adanmışlığını gösteriyor. Şampiyonlar Ligi'ni üç kez kazanmış birisinin, Şampiyonlar Ligi gruplarından çıktıktan sonraki o sevinci, hala bu oyuna olan sevgisini ve açlığını gösteriyor. Üstelik sadece kulüp futbolunun en üst seviyesinde değil, ligde herhangi bir maçı kazanınca da suratındaki o sevinç bunun bir göstergesi.

Pepe bu lige gelmiş en büyük oyunculardan. Tecrübesiyle, kalitesiyle izleyenlere gerçek savunmacının nasıl olduğunu gösteriyor. Savunmanın aslında bir mücadeleden, savaştan çok bölgeyi koruyan bir sanat olduğunu bizlere gösteriyor. Sadece Beşiktaşlılar değil, tüm Türk futbolseverler için onu ligde izlemek bir keyif, bir şans. Beşiktaşlılar içinse ayrı bir durum çünkü artık geriye dönüp baktıklarında tam anlamıyla güvenebilecekleri birisi var. Artık kendilerinin sigortalarını attırmayacak, aksine savunmayı sigortalayacak bir lider olduğunu biliyorlar.

1 yorum: