ZAFER VE TRAJEDİ
(Geçen sene finalde Chelsea'ye kaybettikten sonra Matic takım arkadaşını teselli ederken)
Dün Şampiyonlar Ligi Finalinin ismi belirlenirken bugün de Avrupa'nın iki numaralı kupasının finalistlerini belirleme günüydü. İlk maçı 2-1 kaybeden Juventus evinde seyircisinin de desteğini alarak turu geçip finalde kendi şehrinde, kendi taraftarı önünde oynamak istiyordu.
Öyle kolay kolay olacak bir şey değil bu. Ayrıca Juventus'un bu sene Avrupa'da yakaladıkları bu başarı 2003'te Milan ile Şampiyonlar Ligi'de final oynamaktan sonra gelen ilk başarıydı. 2006'daki Calciopoli skandalından sonra yavaş yavaş küllerinden doğan Juventus, İtalya'da yakaladığı başarıların ardından Avrupa'da da bir başarı elde etmek istiyordu.
Maç hızlı başladı. İki takımda karşılıklı top kaybı yapıyordu. Juventus golü bulup biraz rahatlamak ve tur avantajını ele geçirmek isterken Benfica bir gol atıp rahatlamak istiyordu. Juventus topa daha çok sahip oldu, Benfica ise kaptığı toplarla kontralara çıkmayı denedi ancak Juventus orta sahası bu topları daha rakipleri atağa çıkamadan kaptı. Özellikle Pogba ilk yarıda ilerideki katkılarının yanı sıra kaptığı bu toplarla takımının kalesinde tehlike görmesine engel oldu. Juve yüklendikçe yüklendi ancak bir türlü gol bulamadı. Sağlam Benfica savunması net bir fırsat vermedi. Llorente'yi düşünerek yüksek oynadılar ancak sonuç gelmedi, uzaktan şut çektiler ama gol yine gelmedi. Benfica bu yüklenmeyi ise kendini yere bırakarak, yavaş hareket ederek soğutmayı denedi ve başarılı oldu. Juve yavaş yavaş o etkinliğini kaybetti. Maçın başından beri fazla etkili olamayan Llorente ve Tevez Juventus'un bu baskısına cevap veremiyordu. 43'te Tevez Bonucci'nin kaleye paralel giden kafa vuruşunda topa dokunsa gol olacaktı ancak dokunamadı. 45'te ise Pogba'nın harika ara pasını Asamoah Vidal'e ortaladı ama Vidal düz bir kafa vuruşu yerine yerden sektirerek vurdu ve Luisao bunu kafasıyla çizgiden çıkardı. İlk yarı 0-0 sona erdi.
İkinci yarı yoğun yağmur altında oynandı ve bu Juventus'un oyununu biraz etkiledi. Top kontrolü yağmurlu havada oldukça zordur, ki bir ara yağmur oldukça fazla yağdı. 50'de Chiellini uzaklaştıramadı, Rodrigo ise bu fırsatı üstten dışarıya yollayarak harcadı. Juventus yüklendi ama topu kontrol etmekte zorlandı. Benfica ise ikinci yarıya daha etkili başladı ancak net bir fırsat yaratamadı. 61'de Pirlo kaleyi yokladı frikikten ama kaleci başarılıydı. 67'de Perez ikinci sarı karttan atılınca Juventus avantajı eline geçirdi, tek ihtiyacı olan goldü. O golden sonra zaten evinde oynanacak final çok yakın olacaktı. Jesus, ileride oynayan Rodrigo'yu çıkarıp Almeida'yı oyuna aldı. Etkili Juventus orta sahasını kalabalık orta saha kurgusu ile yıldıracak ve topu kapacaktı. Conte de hamle yaptı ve Bonucci'yi çıkarıp potansiyeline yıllardır ulaşamasa da ,bir anlık hareketi ile oyunda fark yaratabilecek olan Giovinco'yu aldı. Conte final için risk almıştı ama gereken de buydu. Benfica savunması sağlam kurgusu ile geçit ve fırsat vermiyordu. Değişiklikten biraz sonra Lichtsteiner kalenin dibinde topa dokunamayınca büyük bir fırsatı harcadı. Juve 10 kiş olan rakibine pres yaptı ve yüklendi ancak bir türlü gol gelmedi. 78'de günün etkisiz ismi Llorente çıktı ve Osvaldo onun yerine oyuna girdi. Osvaldo girdikten bir kaç dakika sonra golü atsa da ona pası veren Pogba ofsaytta olduğu için gol geçerli sayılmadı. Son 10 dakikada geçen seneden alışık olduğumuz bir tablo ortaya çıktı, Benficalı oyuncular kendilerini atarak oyunu soğuttu (Garay'ın durumu hariç). +6 uzatma verildi ama 8 dakika oynandı ancak gol sesi çıkmayınca turu Benfica geçti. Juventus evindeki finale gidememenin hüznünü yaşarken Jorge Jesus'un öğrenciler üst üste ikinci kez Avrupa Ligi'de finale yükseldiler. Geçen sene 3 kupa alabilecekken neredeyse hepsini son anlarda kaybeden Benfica bakalım bu sene Portekiz Liginin yanına Avrupa Ligini ekleyebilecek mi?
Bir diğer trajedi ise Mestalla'da oldu. Geçen turu 3-0'dan ikinci maç uzatmalarda 5-0 geçen Valencia yine bir sürprize imza atacakken 90+3'te golü kalesinde görünce elendi ve oyuncular Torino'dan uzakta başka bir hüznü yaşadı. İşte futbol böyle değişebilen ve duygularla yüklü bir oyun. Bir taraf zafer ile sevinirken diğer taraf trajedi yaşıyor. Üstelik bu zafer ve trajedi bazen bir dakikada, bazen de bir yılda tam tersine dönebiliyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder