2 Ağustos 2014 Cumartesi

AVRUPA FUTBOLUNDA BU SEZON: İNGİLTERE




Bu serinin geçtiğimiz, yani ilk, yazısında Serie A hakkında konuşmuştum ve bu sene Serie A'da özlediğimiz rekabetin geri gelebileceğini söylemiştim. Bugün ise her sene en azından iki takım arasında kıyasıya şampiyonluk mücadelesi olan bir ligi ele alacağım, Premier League.
Geçen sezon Arsenal uzun süre lider kalmış, Liverpool ilke yaklaşmış, Chelsea zorlamış, ancak City ligi kazanmıştı. Manchester United'ın ortalarda olmaması ve Arsenal'in kadro derinliğine sahip olmamasından dolayı yarış daha sonra üç takım arasında geçmişti.

 Bu sene ise adaylar fazla. Chelsea devre arasından beri 5 oyuncusunu (Lukaku, Demba Ba, Juan Mata, Kevin de Bruyne, David Luiz) satıp 141 milyon kasasına koydu, Diego Costa, Filipe Luis, Fabregas gibi oyuncuları satın aldı, bir de kulübün efsanesi Didier Drogba geri döndü. Premier Lig'in belki de en geniş kadrosuna sahip olan Chelsea'nin oyuncuları ayrıca kaliteli. Her mevkisi için kaliteli alternatifleri bulunan Chelsea, bu uzun maratonun yanı sıra kupalar için de avantajlı. Geçen sezon kaliteli bir forvetin eksikliğini çeken Chelsea bu sezon ileri uçta Diego Costa, Didier Drogba ve Fernando Torres'e sahip olacak. Costa geçen sezon Atletico'da kendisini gösterdi ancak Premier League'de neler yapacağı benim kafamda bir soru işareti. Drogba ise Mourinho'nun değimi ile yaptığı '2 yıl tatil'den sonra dünyanın en kaliteli liginde neler yapacak merak konusu. Tabi bir de Torres var. Torres Atletico ve Liverpool yıllarında bir efsane olsa da Chelsea'ye gidişinden sonra adeta çöktü ve gol makinasından çok, gol kaçırma ustası oldu. Bu sene o şanssızlığını üstünden atabilecek mi hep beraber göreceğiz. Eğer Chelsea'nin forvetleri isteneni verirse lig için en büyük favori Chelsea.

 Liverpool geçen sene tarihinin ilk Premier League Şampiyonluğunu kazananacakken son anda 'tökezledi'. Kaptan Gerrard'ın Norwich maçından sonra söylediği mecaz anlamlı söz, gerçek anlamda kendisine Chelsea maçında olunca kupa da uçup gitti. Her sene 'Gelecek sene bizim senemiz olacak' diyen Liverpool taraftarları artık bunu bir motto edinmiş durumda. Geçen sene Brendan Rodgers sadece şampiyonluğa oynayan bir takım değil, ayrıca güzel oynayan bir takım yaratmıştı, bu da tüm Liverpool taraftarlarını mutlu etmişti. Geçen sene ileride Suarez-Sturridge iş birliği lig tarihinin en iyi ikililerinden birisini yaratmıştı ancak bu sezon Suarez yok. Uruguay'lının Barcelona'ya transferi öncesi eski bir Liverpool akademi oyuncusu olan Rickie Lambert ardından ileriye Origi (gerçi bir sezon daha Lille'de oynayacak), Markovic, Lallana takviye edildi. Teknik olarak bir İsviçre çakısının yerini İsviçre çakısının sahip olduğu aletler teker teker doldurabilir ancak futbolda bu mümkün değil. Suarez komple bir golcüydü, ayrıca Gerrard ile birlikte takımın lideriydi. Rodgers onu bir sorunlu oyuncudan bir lider, bir takım oyuncusu yapmıştı, geçen sezon gol krallığının yanı sıra en çok asist yapan oyuncuydu. Bakalım yüksek potansiyelli bu isimler Suarez'in yerini bir nebze de olsun doldurabilecekler mi? Tıpkı Torres gittiğindeki Suarez etkisini yaparlarsa bu Liverpool'u bir kez daha zirveye oynatır, ancak Torres gittiğindeki Carroll etkisi olursa Liverpool'un işi oldukça zor.

 Liverpool oynadığı güzel futbolu gollerle süslerken geride oldukça sorun yaşamıştı ve kalesinde çok fazla gol görmüştü. Geride Sakho, Skrtel, Agger gibi kaliteli isimler olsa da takım savunmasını bir türlü beceremediler geçen sezon. Tabi bunun bir nedeni de Liverpool beklerinin defansif olarak zayıf olması ve orta sahanın açık vermesi. Liverpool defans sorununu çözmek için Lovren'i transfer etti. Rodgers onun ayaklarını kullanabilmesinden de yararlanacak, bu kuşkusuz.. Ayrıca Emre Can'ı orta sahaya alarak o gerekli orta saha rotasyonuna bir oyuncu daha etkiledi. Liverpool geçen sene kadro derinliğinden dolayı sorun yaşamıştı, tıpkı Arsenal gibi.Liverpool mevcut transfer bütçesi

 Arsenal demişken onlardan devam edelim. Geçen sezon liderlikte en uzun süre kalan takım onlardı ancak bir kez daha sezonu şampiyon tamamlayamadılar ancak Spurs'ün üstünde tamamladılar ve 8 yıllık kupa hasretini FA Cup'ı alarak sona erdirdiler. Wenger yıllardır devam ettiği görevde gerek 8 yıldır kupa kazanamaması, gerek yaptığı "bebek bakıcılığı", gerek yıldızlarını satmasından dolayı oldukça eleştiriliyordu. Geçen yaz transfer yapmaması nedeniyle fazla eleştirilen Fransız teknik adam, bu yazın başlarında da dalga konusu olsa da transferleri birer birer tamamladı. Giden Sagna'nın yerine Debuchy, kaleye yedek, belki de Wenger'in dediği gibi formayı kapacak olan, Ospina, Alexis Sanchez ve Soton'dan Calum Chambers. Özellikle Sanchez takviyesi önemli çünkü Arsenal bir yıldız aldı, tıpkı geçen seneki Özil transferi gibi. Patlayıcılığı ve hızı ile öne çıkan Sanchez'in pas oyununa Barcelona'dan alışık olması Arsenal için bir avantaj. Tabi Sanchez merkez forvet mi, yoksa kanat olarak mı oynayacak bu bir merak konusu ama ikincinin olması daha büyük bir ihtimal. Kroos, Real Madrid'e gittiğinden beri Khedira'nın Arsenal'e transfer olacağı söylentileri var. Eğer bu transfer gerçekleşirse Arsenal orta sahası hem daha az geçirgen olacak, hem Arsenal'in pres oyunu daha etkili olacak. Khedira bu yaz Dünya Kupasında kendisinin gösterdi. Bitmeyen enerjisi, ileride ve geride yaptığı pres, hücuma katkısı onu tam Arsenal için biçilmiş kaftan yapıyor. Ayrıca yine Dünya Kupasında Kosta Rika ile iyi bir performans gösteren Joel Campbell, bu sene çalışma iznini büyük ihtimal alacak. Wenger, Campbell'in planları arasında olduğunu söyledi bir kaç gün önce. Giroud-Podolski ve Campbell üçlüsü ileride rotasyon olarak oldukça etkili olacaktır. Eğer geçen sene Arsenal'in yakasını bırakmayan sakatlıklar tekrar olmazsa Arsenal geçen sene uzun süre oturduğu liderlik koltuğunda sene sonu olabilir.

 Ve Manchester United. Geçen seneyi konuşmaya gerek yok, tek bir kelime yeter, hayal kırıklığı. Geçen senenin ardından Van Gaal ile anlaşan United bir 'yeniden yapılanmaya' gidiyor diyebiliriz. Rio Ferdinand, Patrice Evra, Nemanja Vidic gibi yıllardır takımda olan ve as oynayan oyuncular takımdan ayrıldı, Giggs emekli oldu. Arsenal ve Liverpool'un aksine geniş bir kadroya sahip olan United, kalite de sıkıntı çekiyor. Anderson, Nani, Fellaini, Ashley Young, Cleverley, Welbeck gibi oyuncular bir türlü isteneni veremiyor. Bir taktik deha olan Van Gaal, geçen sezonun ardından United'ı şahlandırabilecek bir isim. Sir Alex Ferguson'un bıraktığı 4-4-2'yi bozabilecek olası muhtemel. 4-5-1 formasyonları ve 3-5-2'den yararlanacağını düşünüyorum. Şu ana kadar sadece Luke Shaw ve Ander Herrera'yı transfer eden United'ın Vidal ile ilgilendiği söylentileri var. Stopere de bir takviye yapması beklenen Kırmızı Şeytanlar için Hummels adı öne çıkıyor ama Klopp'un onu bırakmak istemesi zor, zira Alman teknik adam eğer Hummels giderse bir süpürge sopası yiyeceğini söyledi! Eldeki malzeme belli, fazla kaliteli değil. Ama takımın başında Van Gaal var ve o da Ferguson gibi kısıtlı malzemeden en iyisini çıkarabilen bir hoca. Transfer döneminin bitmesine bir aydan biraz daha fazla bir süre olması, United'ın elindeki bütçesi (Adidas ile yapılan antlaşma ve kulübün sahibi Glazer ailesinin kulübün bir kısmını satarak 150 milyon elde etmesi) bir kaç transferin daha olabileceğini gösteriyor. Ferguson ile başarı bağımlısı olan United, bir yıl daha başarısızlığı kaldıramayabilir!

 Ve şampiyon... City geçen sezon Pellegrini yönetiminde hem harika oynadı, hem şampiyon oldu. Bir an için Liverpool'un şampiyon olacağını sansalar da City şampiyonluğu kaptırmadı. Yıldızlarıyla bir takım oyunu oynayan City bu sezon da büyük bir favori. Şu ana kadar kaleci Caballero harici bir transfer yapmayan City'nin sessiz kalıp kalmayacağı merak konusu. Orlando City ile anlaşan Lampard'ın, takım gelecek MLS sezonuna dahil olana kadar City'e kiralanacağına dair iddialar var. Geniş ve yeterli bir kadrosu olan City'nin transfer yapmasına fazla gerek yok, zaten UEFA'dan aldıkları Finansal Fair-Play cezası onlar için bile bir sorun. City'nin yapması gereken oyuncularını küstürmemek! Geçen sezon takımın en iyi oyuncusu olan ve ligde 19 gol atan Yaya Toure önce kulübün onun doğum gününü kutlamadığı için ayrılmak istemiş, ardından kardeşi Ibrahim Toure Dünya Kupası sırasında ölünce kendisinin kardeşi kanserle mücadele ederken yanına gitmek istediğini ama City yönetiminin buna izin vermeyip kendileriyle şampiyonluğu kutlamasını istediğini söylemişti. City yönetimi bir şekilde Yaya'nın gönlünü almak zorunda, yoksa yuvadan uçacak!

 Bunların yanı sıra Lukaku'yu 28 milyona transfer edip kulüp rekorunu kıran Everton'un Martinez altında nele yapacağı (aslında ilk dörde girip giremeyeceği), geçen sezon Bale'ı sattıktan sonra bir çok oyuncuyu alan ama başarı yakalayamayan Tottenham'ın Pochettino ile neler yapacağı, Shaw-Chambers-Lambert-Lallana-Lovren'i satan ve Schneiderlein ile Jay Rodriguez'in de ayrılması gündemde olan Southampton'un yeni hoca Koeman ile neler yapacağı merak konusu.

1 yorum:

  1. bursaspor yorumu bekliyoruz takım hoca taraftar yönetim bide işte 4 senedir elenme toplam skorlara göre: anderlecht4-3 twente5-4 volvodina5-2 chikura(4-2pen) bide 2013teki ibrahim yazıcı vefatı,ertuğrul sağlam istifası, batalla vedası,(enes ünal-ozan tufan-batuhan altıntaş gibi gençler) işte kötü kanatlar iyi fernandao vs vs

    YanıtlaSil